Boşanma süreci ve sonrasında en çok tartışma konusu olan konulardan biri çocuğun velayetidir. Taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar, velayet davasını kaçınılmaz hale getirebilir. Ancak bu davalarda son kararı verecek olan mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek birçok kriteri dikkate alır.
Bu yazımızda, velayet davasında hâkimin hangi unsurları değerlendirdiğini, sıkça sorulan soruları ve dikkat edilmesi gereken kritik noktaları ele alıyoruz. Ayrıca Emir Hukuk Bürosu olarak bu alandaki uzmanlığımızdan nasıl yararlanabileceğinizi açıklıyoruz.
Velayet, ergin olmayan (18 yaşından küçük) çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili maddi ve manevi sorumlulukların anne ve/veya babaya ait olmasıdır.
Boşanma halinde mahkeme, çocuğun velayetini anne ya da babadan birine verir. Diğer ebeveyn için ise kişisel ilişki kurulması, yani görüşme düzeni belirlenir.
Velayet davalarında karar tamamen çocuğun yüksek yararına göre verilir. İşte mahkeme hâkiminin dikkate aldığı başlıca kriterler:
1. Çocuğun Yaşı ve Gelişim Durumu
• Küçük yaştaki çocuklar genellikle anne bakımına daha muhtaç olduğundan, 0-6 yaş arasındaki çocukların velayeti çoğunlukla anneye verilir.
• Ancak bu mutlak bir kural değildir; annenin bakım ve ilgisinde yetersizlik varsa istisna uygulanabilir.
2. Tarafların Çocuğa Olan İlgisi ve Yakınlığı
• Hâkim, hem geçmişteki hem de mevcut koşullarda anne-babanın çocukla olan ilişkisini inceler.
• Kim çocuğun günlük ihtiyaçlarıyla daha çok ilgilenmiş, kim daha fazla zaman geçirmiş gibi unsurlar önemlidir.
3. Tarafların Maddi ve Manevi Yeterliliği
• Hâkim, çocuğun barınma, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını kimin daha iyi karşılayabileceğini değerlendirir.
• Ancak velayet sadece maddi durumla ilgili değildir; manevi destek, sevgi, ilgi gibi faktörler de çok önemlidir.
4. Tarafların Yaşam Tarzı ve Alışkanlıkları
• Alkol, madde kullanımı, kumar, istikrarsız hayat düzeni gibi olumsuz yaşam tarzı olan tarafın velayeti alma ihtimali düşer.
5. Kardeşlerin Birlikte Kalması İlkesi
• Mahkemeler, varsa kardeşlerin ayrılmaması yönünde karar vermeye özen gösterir. Aksi yönde özel bir gerekçe yoksa, kardeşler birlikte aynı ebeveyne verilir.
6. Çocuğun Görüşü (Yaşı 8 ve Üzeri İse)
• 8 yaşından büyük çocukların görüşü alınabilir.
• Ancak hâkim, çocuğun söylediklerinin yönlendirme içerip içermediğini değerlendirir.
7. Sosyal İnceleme Raporu
• Mahkeme, çocuk ve ebeveynlerin yaşam koşullarını, ilişkilerini ve genel çevre durumunu incelemek üzere bir sosyal inceleme raporu (SİR) isteyebilir.
1. Velayet davası ne kadar sürer?
Genellikle 3 ile 12 ay arasında sonuçlanır. Ancak tarafların talepleri, sosyal inceleme süreci ve itirazlar bu süreyi uzatabilir.
2. Çocuğun velayeti babaya verilir mi?
Evet. Özellikle çocuğun üstün yararı bunu gerektiriyorsa, hâkim velayeti babaya verebilir. Bu, annenin yetersizliği veya çocuğun babaya daha yakın olması gibi durumlarda mümkündür.
3. Velayet davasında çocuğun görüşü belirleyici midir?
Çocuğun görüşü önemlidir ancak tek başına belirleyici değildir. Hâkim, çocuğun menfaatini esas alır.
4. Velayet verildikten sonra değiştirilebilir mi?
Evet. Koşullarda önemli değişiklik olması (örneğin çocuğun kötü muamele görmesi, ihmalkârlık gibi durumlar) halinde velayet değişikliği davası açılabilir.
5. Velayet hakkı alınan ebeveyn çocuğu görebilir mi?
Evet. Mahkeme tarafından belirlenen gün ve saatlerde kişisel ilişki kurma hakkı tanınır. Bu hakkın engellenmesi hukuka aykırıdır.
Emir Hukuk Bürosu Olarak Velayet Davalarında Size Nasıl Yardımcı Oluyoruz?
Emir Hukuk Bürosu, aile hukuku alanında uzman avukat kadrosu ile boşanma ve velayet davalarında müvekkillerine etkili çözümler sunmaktadır.
• Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi taleplerinin hazırlanması
• Mahkemede çocuğun üstün yararına uygun savunma stratejilerinin oluşturulması
• Sosyal inceleme sürecine hazırlanma danışmanlığı
• Velayet hakkı değişikliği ve kişisel ilişki ihlali durumlarında dava süreci yönetimi
• Arabuluculuk ve uzlaşma sürecinin takibi
• Aile arabuluculuğu sürecinin takibi
Amacımız, müvekkilimizin hem hukuki haklarını en iyi şekilde korumak hem de çocuğun psikolojik ve duygusal bütünlüğünü en üst düzeyde gözetmektir.
Velayet davaları, sadece hukuki değil aynı zamanda duygusal boyutu da yüksek olan bir süreçtir. Bu süreçte yapılacak her adım, çocuğun geleceğini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle hem anne hem de babanın, duygusal değil hukuki bilgiye ve profesyonel desteğe dayalı kararlar alması gerekmektedir.
Çocuğunuzun geleceği için doğru adımları atmak adına, Emir Hukuk Bürosu olarak yanınızdayız.