Boşanma süreci yalnızca duygusal anlamda değil, aynı zamanda ekonomik ve hukuki açıdan da oldukça yıpratıcı bir dönemdir. Bu süreçte çiftlerin karşılaştığı en önemli konulardan biri mal paylaşımı davasıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, yasal mal rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” kabul edilmiştir (TMK md. 202). Ancak uygulamada mal rejimi tasfiyesi sırasında bilgi eksiklikleri, yanlış yönlendirmeler ve zamanlama hataları ciddi hak kayıplarına yol açmaktadır.
Bu yazıda, mal paylaşımı davalarında tarafların sık yaptığı hatalar detaylı şekilde ele alınmakta, hukuk bürosu danışmanlığı ile bu hataların nasıl önlenebileceği açıklanmaktadır. Aşağıda, aile hukuku alanında uzman avukatımızın hazırladığı yazıyı inceleyebilirsiniz.
Birçok kişi, boşanma davası açıldığında mal paylaşımının da otomatik olarak gerçekleşeceğini sanmaktadır. Oysa mal paylaşımı, ayrı bir dava konusudur ve çoğu zaman bu süreç ihmal edilmektedir.
Doğrusu:
Mal rejiminin tasfiyesi, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılabilir. Ancak sürecin etkin ve hızlı ilerlemesi için mal paylaşımı davasının boşanma davası ile birlikte açılması büyük avantaj sağlar.
Tarafların büyük bir bölümü evliliklerinde hangi mal rejimine tabi olduklarının farkında değildir. 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yapılan evliliklerde, aksi sözleşme yoksa edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Öncesinde ise mal ayrılığı rejimi uygulanmaktadır.
Doğrusu:
Evlilik tarihi ve varsa noterden yapılmış mal rejimi sözleşmesi incelenerek tarafların hangi mal rejimine tabi olduğu doğru şekilde tespit edilmelidir.
Mal paylaşımı davalarında malvarlığının kapsamı ve değeri belirlenirken tapular, banka hesap dökümleri, araç ruhsatları ve şirket ortaklık belgeleri gibi birçok belgeye ihtiyaç duyulur. Ancak bu belgelerin eksik sunulması ya da hiç sunulmaması önemli kayıplara neden olur.
Doğrusu:
Mal rejiminin sona erdiği tarihe ait malvarlıkları eksiksiz tespit edilmeli, belgeler zamanında ve usulüne uygun şekilde mahkemeye sunulmalıdır. Gerekirse delil tespiti talebiyle sürece başlanmalıdır.
Bazı eşler, mal rejiminin sona ereceğini öngörerek mallarını üçüncü kişilere devreder. Bu durum muvazaalı (danışıklı) işlemlerle mal kaçırma anlamına gelir ve davalarda ispat yükünü artırır.
Doğrusu:
Bu tür durumlarda, mal kaçırmanın önüne geçmek için mal paylaşımı davası ile birlikte ihtiyati tedbir kararı talep edilmelidir. Ayrıca geçmiş devirlerin muvazaalı olduğuna ilişkin güçlü deliller toplanmalıdır.
Taraflardan biri, diğerinin malına katkı sunmuş olabilir. Örneğin ev kredisine ortak ödeme yapılmış olabilir. Ancak çoğu kişi bu katkılarını doğru şekilde talep etmemekte veya hatalı hesaplamaktadır.
Doğrusu:
Katkı payı alacağı ve değer artış payı talepleri, hukuki bilgi ve mali analiz gerektirir. Uzman bilirkişilerle birlikte, katkının niteliği ve zamanlaması belirlenerek dava dosyasına dahil edilmelidir.
Özellikle ziynet eşyaları (altın, bilezik vb.) ve ev eşyaları, mal paylaşımı davalarında çoğunlukla unutulmakta veya hak iddia edilmemektedir.
Doğrusu:
Ziynet eşyaları genellikle kişisel mal sayılır ve iadeye tabidir. Ev eşyaları ise edinilmiş mal olarak kabul edilir ve mal rejimi tasfiyesine dahildir.
Tarafların birçok hukuki detayı bilmeden dava açmaları, süreçte ciddi hatalar yapmalarına neden olur. Vekilsiz açılan davalarda delil eksikliği, usul hatası ve zaman aşımı riskleri artar.
Doğrusu:
Mal paylaşımı davası öncesinde mutlaka konusunda deneyimli bir avukattan danışmanlık alınmalıdır. Uzman hukuk büroları, hem dava öncesi hem de dava sürecinde stratejik yönlendirme sağlayarak hak kayıplarını önler.
Mal paylaşımı davaları yalnızca medeni hukuk bilgisiyle değil; aynı zamanda mali analiz, delil yönetimi ve dava stratejisi gibi çok yönlü uzmanlıklarla yürütülmelidir. Bu noktada deneyimli bir hukuk bürosu şu katkıları sunar:
• Mal rejiminin tespiti (evlilik tarihi ve sözleşmelere göre)
• Paylaşılacak malvarlıklarının hukuki analizi
• Hak kayıplarının önlenmesine yönelik ön değerlendirme
• Tapu, banka, ruhsat, şirket belgelerinin temini
• Kamu kurumlarından resmi bilgi talepleri
• Bilirkişi ve mali danışman desteği
• Davanın zamanında ve doğru biçimde açılması
• İhtiyati tedbir talepleri ile mal kaçırmanın önlenmesi
• Tüm dilekçelerin usulüne uygun hazırlanması
• Katkıların belgelenmesi ve uzman desteğiyle hesaplanması
• Bu alacakların dava dosyasına dahil edilmesi
• Anlaşma potansiyelinin değerlendirilmesi
• Arabuluculuk görüşmelerinin hukuki çerçevede yürütülmesi
• Mahkeme kararının icra yoluyla uygulanması
• Paylaşım kararının fiilen gerçekleştirilmesi
Mal paylaşımı davası, boşanma sürecinin en karmaşık ve hassas alanlarından biridir. Tarafların bilgi eksikliği, eksik belge sunumu ve usule aykırı işlemleri sebebiyle telafisi güç hak kayıpları yaşanabilir.
Bu nedenle, sürecin en başından itibaren uzman bir hukuk bürosu ile çalışmak büyük önem taşır. Doğru planlama, belgelerin zamanında temini ve etkili bir dava stratejisi ile mal paylaşımı davası hem adil hem de hakkaniyete uygun şekilde sonuçlandırılabilir.
Emir Hukuk Avukatlık Bürosu, mal paylaşımı alanında sahip olduğu deneyimle, tarafların hukuki ve mali haklarını koruma altına alarak süreci profesyonel biçimde yürütür. Uzman avukatımızdan danışmanlık almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.