Yazılar ve Makaleler

Haciz İhbarnamesine Karşı Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunanların Sorumluluğu

İcra ve İflas Hukuku'nda alacaklının borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarına haciz koydurması mümkündür. Bu durum çoğunlukla, borçlunun ticari ilişkilerde bulunduğu kişi veya kurumların borçlunun malvarlığını elinde tuttuğu hâllerde karşımıza çıkar. Peki ya bu üçüncü kişiler, kendilerine gönderilen haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı beyanda bulunursa?

Bu yazımızda, İcra İflas Kanunu’na (İİK) göre üçüncü kişilerin haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı şekilde itiraz etmeleri hâlinde alacaklının başvurabileceği hukuki yolları ele alıyoruz.

Haciz İhbarnamesi Nedir?

İİK'ya göre alacaklı, borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacaklarının haczini talep edebilir. Bu talep, İİK madde 78’deki haciz müzekkeresiyle ya da madde 89’da düzenlenen haciz ihbarnamesi ile yapılabilir.

Haciz ihbarnamesi, üçüncü kişilere gönderilen ve borçluya ait mal veya alacakların varlığını ve bu alacakların doğrudan alacaklıya ödenmesini talep eden resmi bir belgedir.

Gerçeğe Aykırı Beyan Durumu

Üçüncü kişi, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz edebilir. Ancak bu itiraz gerçeğe aykırı ise ve bu nedenle alacaklı alacağını tahsil edemezse, alacaklı hem ceza hem de tazminat talebiyle icra mahkemesine başvurabilir.

İİK md. 89/4’e göre üçüncü kişi hakkında tazminat davası, md. 338’e göre ise ceza davası açılabilir. Üçüncü kişinin beyanı gerçek dışı ise bu durum hem maddi kayba hem de suç teşkil eden bir fiile dönüşebilir.

Tazminat Davasının Şartları Nelerdir?

Bir tazminat davası açılabilmesi için:

• Üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmelidir.
• Üçüncü kişi bu ihbarnameye süresi içinde itiraz etmelidir.
• İtirazın gerçeğe aykırı olduğu ispatlanmalıdır.
• Beyan sırasında borçlunun üçüncü kişiden kesinleşmiş ve muaccel bir alacağı bulunmalıdır.

Eğer üçüncü kişi hiç itiraz etmezse ya da itiraz süresi geçmişse, tazminat davası açılamaz.

Hangi Mahkeme Görevlidir?

Tazminat ve ceza talepleri aynı anda icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Ancak bu durumda mahkemenin ceza mahkemesi sıfatıyla yargılama yapması gerekir. Yargıtay’ın içtihatlarına göre aynı mahkeme hem hukuk hem de ceza taleplerine bakabilir ve dosyalar farklı esas numarasına göre birbirinden ayrılır.

Harç ve Belirsiz Alacak Meselesi

Tazminat davası açılırken dava değeri, yani talep edilen tazminat tutarı belirtilmelidir. Bu tutar, birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemez.

Yargıtay’a göre bu tür davalarda tazminat miktarı baştan belirli olduğu için belirsiz alacak davası açılamaz. Eğer bu şekilde açılırsa, dava hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedilir.

Deliller ve İspat Yükü

Gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu ispat yükü alacaklıya aittir. İcra mahkemesi bu tür davalarda genel hükümlere göre delil değerlendirmesi yapar. En yaygın delil türü ticari defter ve kayıtlardır. Bilirkişi incelemesi ile borçlunun üçüncü kişiden alacağı olup olmadığı incelenir.

Zamanaşımı Süresi

Tazminat talebi, Türk Borçlar Kanunu’na göre haksız fiil niteliğindedir. Bu nedenle:

• Alacaklının zararı ve sorumlu kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl,
• Fiilin işlendiği tarihten itibaren ise en geç 10 yıl içinde dava açılması gerekir.

Kısmi dava açılabilir; ancak ıslah işlemleri de zamanaşımı süresi içinde yapılmalıdır.

Karar ve Tazminatın Kapsamı

Mahkeme alacaklıyı haklı bulursa üçüncü kişiyi tazminata mahkûm eder. Ancak hükmedilecek tutar, birinci haciz ihbarnamesindeki tutarı aşamaz. Eğer üçüncü kişinin borcu daha az ise sadece bu miktar kadar tazminata hükmedilir. Alacaklının geç tahsil nedeniyle uğradığı faiz kaybı da tazminat kapsamına dâhil edilebilir.
Yargıtay kararları, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu oluşmazsa, haksız fiilin de oluşmayacağı ve bu nedenle tazminat talebinin reddedileceği yönündedir.

Haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı beyanda bulunan üçüncü kişiler, hem ceza hem de tazminat sorumluluğuyla karşı karşıya kalabilir. Bu tür durumlarla karşılaşan alacaklıların sürelere dikkat etmesi, ispat yükümlülüğünü göz önünde bulundurması ve hukuki prosedürü doğru yönetmesi hayati önem taşır.

Hukuki Destek Alın

Haciz ihbarnamesine karşı yapılan gerçeğe aykırı beyanlarla ilgili hak kaybına uğramamak için uzman bir avukattan destek almanız önerilir. Hukuk büromuz, icra-iflas hukuku başta olmak üzere alacak takibi ve tazminat davaları konusunda müvekkillerine etkin ve sonuç odaklı hizmet sunmaktadır.

BAŞA DÖN
WHATSAPP